nihat
Mesaj Sayısı : 333 Kayıt tarihi : 02/03/09 Yaş : 58 Nerden : hançukur, elmasuyu, malatya
| Konu: Orta Kulak İltihabi Salı Mart 10, 2009 12:01 am | |
| Orta kulak iltihapları çocukluk çağında en sık görülen hastalıklardandır. İlerde kalıcı işitme kayıplarına neden olabilirler. Orta kulak iltihapları doğumdan sonra ne kadar çabuk ortaya çıkarsa o kadar tehlikeli seyrederler. En çok Ekim ve Nisan aylarında görülürler, bu aylar viral üst solunum yolları enfeksiyonlarının sık görüldüğü aylardır.
Belirtileri Ağrı şiddetli ve zonklayıcı tarzdadır ve çocuk fısıltıları, o taraf kulağından duymakta güçlük çeker. Ateş 38-38,5 civarındadır. Kulak zarının kızarık olması veya bombe olması tanıyı koydurur.
Ancak unutulmaması gereken bir nokta, her kulak ağrısının, kulak iltihabından kaynaklanmadığıdır. Bazen dış kulak yolundaki bir sivilce, sıkışmış kulak kiri, çürük bir diş veya boğazdaki bademcik iltihabının yansıyan ağrısı da orta kulak iltihabını taklit edebilir.
Tedavi Tedavisinde çeşitli yaklaşımlar vardır. Bazıları hemen parasentez denilen kulak çizmeyi tercih ederlerken bazıları önce antibiyotik verip ileri derecedeki orta kulak iltihaplarında kulak zarını çizmektedirler. Gelişmiş ülkelerde yüzde 80 hastanın kendiliğinden hiçbir komplikasyon olmaksızın düzeldiğini öne sürerek, antibiyotik bile vermeyen doktorlar vardır.
Biz Türkiye'de antibiyotikle tedavi edilmesi gerektiğine inananlardanız. Antibiyotiği de daha önce yapılmış hangi mikropların en çok görülüp, hangi antibiyotiklerin en etkili olduğunu gösteren bilimsel araştırmaları göz önünde tutarak seçmekteyiz.
Antibiyotik verilmediğinde hastalık kronikleşmekte, daha uzun süre çocuğu rahatsız etmektedir.
Orta kulak iltihapları iyi tedavi edilmezlerse de kronikleşir ve işitme kaybı gibi kalıcı arazlar bırakırlar. Bazen de iltihap, komşu dokulara yayılarak iç kulak iltihabı, yüz felci ve beyin zarı iltihapları gibi çok daha ciddi hastalıklara yol açabilir.
Orta kulak iltihabından sonra, mikroplar ortadan kalksa bile, orta kulak boşluğunda sıvı birikintisi kalacaktır ve bazen bu sıvı hiç bir tedaviye cevap vermeyecektir.
Götürdüğünüz doktor da "Artık tüp takılması gerekiyor" diyecektir. Yoksa, okulda öğretmeni çocuğunuzda fark ettiği anlama ve dikkat sorunlarıyla karşınıza gelecektir.
Seröz Otit, Efüzyonlu Otit veya zamk kulak gibi çeşitli adlar takılan bu hastalıkta başlıca belirti, sinsi gelişen işitme kaybıdır. Bazen de çok kısa, bir veya iki saniye süren ağrılardan bahseder bu çocuklar.
Kulak zarına bakıldığında zar çökmüş ve amber rengini almıştır. Bazen hava sıvı seviyesi de görülebilir. Bu hastalığın tedavisi başlangıçta beklemektir. Çoğu kendiliğinden iyileşir. İyileşmeyenlerde uzun süre antibiyotik tedavisi düşünülebilir.
Antibiyotiğe rağmen düzelme olmazsa, östaki borusunun görevini yapacak kulak tüpü zara yerleştirilerek, orta kulağın havalanması sağlanır.
Orta kulaktaki sıvı dağılır, zar çökmesi ortadan kalkar. Bu tüp kendi kendine 3-8 ay arasında kulak tarafından atılır ve çıkar.
Her şey normale dönmüştür. Bu durum çoğu kez kalıcı olur ve hastalık tekrar etmez. Ama bazen hastalık tekrar eder ve yeniden tüp takmak gerekebilir.
Defalarca tüp takılıp düzelmeyen ve kulak zarı orta kulaktaki kemikçiklere yapışan hastalar da az da olsa vardır. Bu durumda işitme kaybı kalıcı olur. | |
|