Mavi-Gri-Siyah'ın sırrını çözelim...
Ürün incelemeleri güzel ve renkli, ama bir donanım sitesinin tüm içeriğini incelemelere odaklaması bizce çok sağlıklı bir yayıncılık anlayışı değil. Kullanıcıların çok sık gündeme getirdikleri sorunlara eğilen çözüm önerileri ve rehberler de mutlaka yayınlanması gereken içerik arasında. DarkHardware olarak, bir süre için aksattığımız bu konulara da tekrar el atacağız. Sizlere arada sırada sunacağımız bu "Mini Rehber" serisinin ilki, mesaj panomuzda en sık rastladığımız şikayetlerden birini, IDE cihazların montaj sorunlarını ele alıyor. Burada anlatacağımız şeylerin bugüne kadar panoda ne kadar çok kullanıcının sorununu çözdüğünü düşünürsek, aslında böyle bir rehber yayınlamak için geç bile kaldığımız söylenebilir.
Biraz Tarih Bilgisi
İlk örnekleri 1986 yılında kullanıma sunulan IDE (Integrated Drive Electronics) arabirimi, sabit diskleri sisteme bağlamak için basit ve kolay kullanılan bir çözüm olmuştu. Zamanla bu arabirim gelişerek EIDE ve ATA standartlarına ulaştı, ama IDE kısaltması hep en yaygın kullanımda kaldı. Bugün herhangi bir bilgisayar mağazasına uğradığınızda ve disk almak istediğinizde, satıcı size ellerinde IDE ve SATA tipinde diskler olduğunu söyleyecektir. SATA bu kısa rehberin konusu değil, ama biz eskise de hala çok kullanılan IDE arabirimi üzerine bir kaç bilgi vereceğiz.
Eski tip IDE kabloları, 40 adet tel içeren (kanal da denebilir) şerit tipi bir kablo ve kablonun iki ucuyla, ortasına takılmış 40 pinlik bağlantı parçalarından ibaretti. Bu kablonun uçları arasında bir fark yoktu, yani istediğiniz ucu anakarta, istediğiniz ucu sabit disk sürücüye ya da CD-ROM sürücüye takabilirdiniz. Tek sürücünüz varsa ve kablo uzun geldiyse bir ucunu kesip, kalan iki uçla idare edebilirdiniz. Bir ucu anakarta taktıktan sonra kalan iki uca takacağınız sürücülerin çakışmadan çalışabilmeleri için birini MASTER, diğeriniyse SLAVE olarak atamanız gerekirdi, bunu da sürücülerin üzerlerindeki "jumper" dediğimiz köprücüklerle ayarlardınız.
UltraDMA-66 kavramı hayatımıza bu ufak kartla girdi.
Yıl 1999, ürünse Abit HotRod-66
Bu durum, 1999 yılında ATA standartı tekrar ileri bir adım atana kadar böyle sürdü. 1999 yılındaysa hayatımıza UltraDMA-66 (UDMA4 ya da ATA/ATAPI-5 olarak da tanımlanır) kavramı girdi. Bu yeni kavram, arabirimin aktarım kapasitesini saniyede 66 MB düzeyine çıkartıyordu ve CRC (Cyclic Redundancy Check) gibi veri güvenliği sistemleri de getiriyordu. Kullanıcılar için önemli bir değişiklikse, bu yeni standartla birlikte kabloların da değişmesiydi.
Yeni Kabloların Özellikleri
UltraDMA-66 kullanabilmek için yeni tip kablolar gerekliydi. Bu kablolarda yine 40 pinlik bağlantı parçaları bulunmasına rağmen, her kanal için bir de toprak hattı eklenmişti ve kablonun kendisi 80 telli bir hale gelmişti. Aynı genişlikte şerit kablodan 40 değil 80 tel geçirmek gerekince, daha ince teller kullanılması gerekmişti. Ayrıca, anakartların bu yeni kablo tipini algılayabilmeleri için bir değişiklik daha yapıldı ve arabirimin 34 numaralı kanalı kesildi.
Biz her ne kadar rehberimizde sürekli "UltraDMA-66 kablosu" diye bahsetsek de, aynı kablolar UltraDMA-100 ve 133 modlarında da çalışabilmektedir. Bahsettiğimiz her şey, güncel bir anakarttan çıkan UltraDMA-133 ya da UltraATA-133 destekli kablo için de aynıdır. Zaten fiziksel olarak UltraDMA-66, 100 ve 133 hızlarındaki kabloların bir farkı yoktur.
İnce telli bu yeni kabloyla gelen bir diğer yenilikse, bu kablonun uçlarının elektriksel olarak birbirleriyle aynı olmamasıydı. Yeni kabloda anakarta takılacak uç, master diske takılacak uç ve slave diske takılacak uç elektriksel olarak önceden belirlenmiş ve farklı renklerle işaretlenmişti. İşte bugün ele alacağımız konunun da özünü bu oluşturuyor.
UltraATA-133 destekli olarak etiketlenmiş, standartlara uygun bir IDE kablosu
Standart bir UltraDMA-66 (ve UltraDMA-100, 133) kablosunda anakarta takılacak uç mavi renktedir. Bu ucun biraz yukarısında, 34 numaralı kanalda ufak bir boşluk görebilirsiniz, ama görmezseniz de önemli değil, kablo içeriden kesilmiş olabilir. Kablonun diğer ucunda siyah bir uç bulunur. Bu, "master" olacak diske takılacak uçtur. Ortadaki uç gri renktedir ve "slave" disk için ayrılmıştır. Gördüğünüz gibi uçlar, eski IDE kablosundaki gibi tek renkte ve elektriksel olarak da birbirinin aynı değil. Özellikle master ve slave uçlar konusu önemli. İşte şimdi bu konunun üzerinde duracağız, çünkü neredeyse 10 yıldır yaşantımızda olan bu kablonun kendine has özellikleri, hala iyi tanınmıyor.
Renkler Değişebilir, Konumlar Değişmez
Bizim bu kısa rehberde anlattıklarımız, UltraDMA-66 ve üstü için üretilmiş, standart IDE kablosu üzerinedir. Bahsettiğimiz renkler standarttır, ama standartlara uymak istemeyen üreticiler, olabilecek her renkte IDE konnektörleri kullanabilmektedirler.
Kablonun yapısı ya da renkleri değişse de, bağlantı noktalarının konumu hep aynıdır
Eğer sahip olduğunuz kabloda standart renkte uçlar yoksa üzülmeyin. Kablonuz renk olarak standart dışı olsa da, elektriksel olarak standartlara uymaktadır. Dolayısıyla, birbirine yakın olan iki konnektörden uçta olanının "master", ortada olanının "slave" ve diğerlerinden ayrı olan ucun anakarta takılacak uç olduğunu kendiniz de anlayabilirsiniz. Zaten kaliteli kablolarda bu uçların üzerlerinde yazıyla da master-slave ve mainboard gibi ifadeler bulunur.
Sağlıklı Montaj Nasıl Olur?
Bu kabloyla sağlıklı ve standarta uygun montaj yapabilmek için öncelikle mavi ucu anakartın IDE portuna takmanız gerekiyor. Tabii bu noktada "madem bu uç mavi, anakarttaki port neden mavi değil?" sorusu aklınıza gelebilir. Ne yazık ki bu uçların standartını koyan merciler, anakarta böyle bir standart getirmemiş ya da getirememişler. Dolayısıyla anakartlardaki IDE portları aklınıza gelen her renkte olabiliyorlar.
Anakarta mutlaka kablonun mavi ucu takılmalı, aksi halde sürücüler tanınmayabilir
Anakart bağlantısını doğru şekilde yaptıktan sonra sıra hangi sürücünün master, hangisinin slave olacağına karar vermenize geliyor. Bu kararı verdikten sonraysa sürücülere jumper ayarı yapacaksınız. Aman dikkat! Eskiden alıştığınız şekilde sürücüleri fiziksel olarak master ve slave olarak ayarlamamalısınız. Kullanacağınız kablonun uçları zaten master-slave seçimini yapacak şekilde tasarlanmıştır. Dolayısıyla, yapmanız gereken her iki sürücüyü de master ya da slave değil, sürücü üzerinde CS ya da Cable Select olarak gösterilen şekilde ayarlamalısınız. Her iki cihazı da (sabit disk ya da optik sürücü olabilir) cable select olarak ayarlayın ve "master" olmasını istediğiniz sürücüyü siyah uca, "slave" olacak sürücüyü gri uca takın. Hepsi bundan ibaret! İşte tam olarak standartlara uygun şekilde montaj yaptınız
Sabit diskimizde Cable Select durumu, "CS Enabled" olarak gösterilmiş.
Optik sürücümüzde aynı durum kısaca "CS" olarak belirtilmiş
Tekrar hatırlatalım, siyah uç master olacak disk ya da sürücüye, gri uç slave olacak cihaza bağlanacak. Eğer kablonuz bu renk standartlarına uymuyorsa, kablo uçlarını kontrol edin, uçlar master-slave olarak etiketlenmiş olabilir. O da mümkün değilse, bir kaç paragraf önce yaptığımız tarife göre uçların görevlerini belirleyebilirsiniz.
Mutlu son, diskimiz ve optik sürücümüz BIOS'da sorunsuzca tanınıyor
Ya Renklere Dikkat Etmesek?
Aranızdan "ben bu renklere dikkat etmedim, disklerimi üzerlerinden master-slave olarak ayarlayıp taktım, sorun da yok" diyenler çıkabilir, haklıdırlar da. Öte yandan, bu anlattığımız kurulum şekline dikkat etmediği için sorun yaşayan kullanıcıların mesajlarını da sıklıkla panomuzda görüyoruz. Eğer bu kurulum şekline uymazsanız, yaşayabileceğiniz sorunlar şunlardır:
Sabit disk ve optik sürücülerin sistem tarafından görülmemeleri
Veri aktarımı sırasında CRC Error türü hata mesajları
Disk ve optik sürücülerde performans düşüklüğü, DMA modlarının aktif olmaması
Düzensiz hatalar (Disklerin bir görülüp bir görülmemesi, sistemin diskleri tanıma aşamasında kilitlenmesi)
Bu tür sorunlarla uğraşmak ya da ileride karşılaşmak olasılığına karşın, montajı tarif ettiğimiz şekilde yapmanız en sorunsuz kurulum ve kullanımı sağlayacaktır.
Kabloyu Keserken Dikkat
Eğer tek bir sabit disk ya da optik sürücüyü kullanmak istiyorsanız ve kısa bir kablo lazımsa, UltraDMA-66 ve üstünü destekleyen kabloları keserken dikkatli olun. Kablonun anakarta giren kısmını ve Slave diske bağlanacak kısmı bırakıp, Master diske gidecek ucu keserseniz, sorunsuz şekilde kullanabilirsiniz, ama kabloya bağlayacağınız tek disk slave olarak görülecektir, şaşırmayın.
Eğer kısacık bir kablo istiyor ve anakarta giden kısmı kesip, sadece master-slave disklerin uçlarını bırakmayı planlıyorsanız, aman dikkat. Böyle bir kesim yapıp, normalde slave diske takılacak fişi anakarta, master diske takılacak fişi de diske takabilirsiniz. Yalnız, bu durumda normalde kesik olması gereken 34 numaralı hat kesilmemiş olduğundan, anakartınız bu kabloyu UltraDMA-66 kablosu değil, eski tip IDE kablosu sanacaktır. Kimi anakart bu durumda açılışta hata mesajı verebilir, ya da hata mesajı vermeden sizi PIO aktarım moduna sabitleyebilir.
Bu durumun çözümü biraz el becerisi ve çok ince uçlu bir bıçak (maket bıçağı tercih edilir) gerektiriyor. Diskin kestiğiniz ucuna bakarak, 34 numaralı hattı tekrar belirlemeli ve diğer hatlara en ufak zarar vermeden sadece bu hattı kesmelisiniz. Biraz dikkat ve hassas ellerle bu operasyonu halledebilirsiniz, ama eğer yanlış hattı keser ya da bir kaç hatta birden zarar verirseniz, kablo çalışmayacaktır.
Hazırladığımız bu mini rehber üzerine yorumlarınızı mesaj panomuzda paylaşabileceğinizi hatırlatıyor, bir sonraki rehberimizde görüşmek üzere diyoruz..
Kaynak:
http://www.darkhardware.com/st.php?u=articles/rehber-ide_kablo Yazar: Levent Pekcan
Tarih: Şubat 2008